Akrep burcu ve dönüşümün aşamaları: Akrep, Kartal ve Anka

Dönüşümün astrolojideki sembolü Pluto ve Akrep burcudur. Bu burcun ve Pluto’nun haritalarımızdaki yerleşimleri, hayat boyu hangi alanlarda ve ne şekillerde sürekli olarak bir gelişim ve dönüşüm içinde olacağımızı gösterir. 

En basit haliyle akrebin üç fazı olarak özetlenebilecek yaygın bir anlayış vardır. Bu 3 fazı yaş grubu olarak düşünmeyin, bir tecrübe alanında ilk fazken bir başka alanda üçüncü fazda olunabilir. Hayatlarımızın başka alanlarında başka gelişim seviyelerinde olabiliriz. Doğuştan yetenekli olduğumuz, iyi çalıştığımız geliştirdiğimiz yönlerimiz ve beki bastırılmış, gizli kalmış gelişme fırsatı bulamamış yerlerimiz olabilir. Karşımıza çıkan ve güçlü duygular hissettiğimiz insanlarda da bu yönlerimizle karşılaşırız bir bakıma. Kalkınmış yönlerimizi bize yansıtan insanlarla kolay, rahat ve keyifli beraberlikler oluşurken, az gelişmiş bastırılmış, gelişim imkanı bulamamış yönlerimizi bize yansıtan insanlarla zorlanırız. Plutonik yolculuklar her zaman ayna işlevi gören iki kişiyi içerir ancak yolculuk bireyseldir. En karanlık yerlerimizden ancak tek başına geçebiliriz.

Akrebin kumaşı duygulardır. Özellikle insanı zehirleyebilen, aynı noktada takılı bırakan duygular. Derin, güçlü, zorlayıcı duygular üzerine bir ustalık geliştirmek üzere doğar akrepler ve haritalarında akrep baskın olan yada Plutonik haritalara sahip kişiler. Başkalarının hissedemediği sezemediği sorunlu enerjisel akışları karşısındakinde görürler ve bu da henüz kendi karanlığıyla yeterince yüzleşmemiş olan biri için oldukça korkutucu ve son derece rahatsız edici olabilir. Akrep, bu zorlu duyguların hakimi olmaya ve bu zorlu cenderelerden, karanlıkların dibinden yükselmeye gelir ve neticede en iyi senaryoda bu zorlu duygulardan, zorlu hikayelerden geçen başka kişilere de iyi bir rehber olabilir. Çünkü o zehri çok iyi tanır ve panzehirini üretebilmiştir.

Akrep akrepliğini yaparken..

Akrebin ilk fazı, akrepliktir. Akrep burcu, insan ruhunun hepimizde aslında bulunan karanlık yönünü, gizli kalan, bastırılmış, tabu sayılan yönlerini simgeler ve enerjisi çok derinlere gider. Çoğumuz manipülatif, güç takıntılı, obsesif, kontrolcü, şüpheci, paranoyak olarak görülmek istemeyiz ancak bu haller insan olmakla birlikte gelen durumlardır. Veya yaşanan acımasız deneyimlerin, elde olmayan acı tecrübelerin, travmaların oluşturduğu hallerin iyileşene dek kendilerini tekrar etme hali vardır. Bir duyguda takılı kalabilir insan ömür boyu üstelik farkında bile olmayabilir. Bu aşama en düşük titreşimdir, kıskançlık, korkulu kaçıngan duygusal bağlar, ilişkilerde taahhütlere girme korkuları, gerçek bir duygusal bağ olmadan kurulan dolayısıyla kaybı derin bir sarsıntı yaratmayacak olan bedensel/maddi hazlara dayalı ilişkilere girme, çevresini ve başkalarını kontrol etme çabaları, evrene dağıtılan kriz davetiyeleri ve onlardan beslenme ile birlikte gizleyici, sürekli savunmada kalan, intikamcı, güvensiz ve duygusal olarak reaktif olduğumuz, bilinçaltımızın hayatımız ve tercihlerimiz üzerindeki gizli ve güçlü tesirinin henüz farkında olamadığımız aşama.

Bu aşamada inkar, bastırma ve acı vardır. Ve bunları duymamak/bastırmak için gösterilen büyük bir çaba. Buradan bir yükselişin başlayabilmesi için inkarda olduğumuz veya bastırdığımız yönlerimizin önce açığa çıkmaları gerekir. Onların açığa çıkmaması için bilincimiz, egomuz türlü savunmalar, inançlar ve kabuller yaratır ve bu konuda kendilerini çok geliştirmiş olabilirler.  Kendimize hikayeler anlatırız. Anlattığımız hikayelere inanırız. Hatta onların üzerine bir yaşam kurarız. Ve akrep her zaman gerçeğin en derin gerçeğin peşindedir. Bu açığa çıkışlar genelde kriz olarak gördüğümüz ve bir başkasını da içeren zorlu tecrübelerle gerçekleşir. Duygularımızı, bastırdığımız yönlerimizi görüp kabul etmeden, onları yeniden hayatlarımıza farklı biçimlerde entegre etmeden, – objektif bir özfarkındalıkla eylemlerimizi görüp onların sorumluluğunu almadan- bu aşamadan yükselemeyiz ve gelişemeyiz. Bu hiç kolay bir süreç değildir. Buna her zaman hazır olmaya da biliriz. Ve bu çok doğaldır. Ruhumuzda derin yaralar açan zorlu deneyimlerden geçmenin ağır izleri vardır ve gelişim zaman alır ve ölüm kalım gibi gelir ve zorlayıcıdır. O durumda biz yüzleşebilme gücünü toplayana, yüzleştiğimiz şeyi objektif olarak idrak edebilene kadar aynı rahatsız edici duyguyu başka insanlarla başka tecrübelerde yaşamaya devam ederiz. Kendi karanlığımızı fark edebildiğimizde ise akrebin Kartal aşaması başlar.

Daha iyi bir versiyonuna duyulan arzu: Kartal

Yeterince akrep cehenneminden ve yeniden doğum sürecinden geçtiğimizde artık bu döngüyü daha kolay kabul edebildiğimiz bir nokta gelir. Burada ya artık bir doygunluğa ulaşan dikkatimiz başkalarından içimize yönelir ya da girip çıktığımız sayısız plutonik döngüden bir tür usantı oluşur.

Burada gerçek gücün başkalarını kontrol etmekten gelmediğini, başkası tarafından bize verilemeyeceğini ve gerçek gücün sadece kendini bilmekten geldiğini idrak ederiz ve gücümüzü sahiplenme evresi başlar. Davranışlarımıza bir mesafeden, objektif olarak bakabilme becerisi oluşur. Böylece onların hangi bastırılmış anılarımızdan ve duygularımızdan köklendiğini görebilir hale geliriz. Karanlığımızla tanışır, anlar ve onu kabul ederiz. Farkındalığımız artar, geçmişin yaralarını bırakmaya hazır ve buna istekli bir hale geliriz. Tam olarak fark edilen, derinden anlaşılan ve yeniden hissedilen duyguyu bırakabilmek mümkün hale gelir. Bu aşamada BIRAKIŞ vardır.

Burası bir seviyede egonun da ölümünün gerçekleştiği yerdir. Başkası için bir hiç olmanın korkusu kendimizin kim olduğunu anladıkça dehşet verici olmaktan çıkar. Aksine incinebilir olmanın esas güç olduğunu ve samimiyetin ne kadar güç ve cesaret gerektirdiğini anlamaya başlarız. Görüşümüz keskinleşir, yoğun ve güçlü duyguları olumlu şekillerde kanalize etmeye, özgün içgörülerde bulunmaya başlarız. Cesaretimiz ve gücümüz artar ve gerçeğe, en sahici olana, daha derindeki manalara çekiliriz.

Anka misali..

Anka, akrebin ustalık eseridir. Bizi derinden korkutan bitişlere ve bunların neden olacağı başlangıçlara dramatik bir direnç göstermeden onları karşılayabilme, döngüleri kabul başlar. Kendini kabul ve kendine acımasızlık yerine şefkat gösterebilme kolaylaşır. Burada başımıza gelmiş olan ve bizde güçlü duygular uyandıran zorlu tecrübeleri, başkalarıyla sürdürmemeyi seçebilmek için gereken tercih bilinci ve bu tercihi yapabilmeyi mümkün kılan somatik zihinsel duygusal zemin oluşur.

Kendimize dair olan farkındalığımızı, kendimize duymaya başladığımız yeni tür bir sevgi ile besleyerek başkalarından bekleyip de alamadıklarımızı kendimize vermeye başlarız. Kendimizle ve yaratıcıyla olan bağımız derinleşir ve güçlenir. Bu bağı güçlendirirken genelde meditasyonlardan, günlükler tutmaktan, çeşitli terapilerden, tüm bedeni dahil eden bütüncül egzersizlerden- yoga, pilates, koşu, yüzme, dans- sanattan, müzikten, ibadet etmekten, ilahi olanla bizi bağ kurmaya yönelten bilinç yükselten pratiklerden ve kendi içimizde derinleşmeyi kolaylaştırıcı araçlardan yararlanırız.

Değişimi hayatın kaçınılmaz gerçeği olarak görmeye başladığımızda da, karşımıza çıkan her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek bir içsel kapasite geliştirmeye başlarız. Yaşadığımız her krizin, her zorluğun bizi daha güçlü ve daha bilge kıldığını, hiçbir anın tekrarı olmadığını ve kesin olan tek şeyin ölüm olduğunu ve her an gelebileceğini bilerek, hem kendimizin hem de hayatın hakkını vererek, kıymetini bilerek yaşamaya başlarız. Ve bu süreçte sadece kendimizi dönüştürdüğümüzü değil, çevremizi ve dokunduğumuz herkesin de değişiminde payımız olduğunu görürüz.

Yerlerde sürünmekten, göklerde süzülmeye..

İşte Plutonik dönüşüm süreçlerinin kısa bir özeti. Dönüşümün prensipleri evrenseldir. Ancak farklı alanlarda farklı aşamalarla tarif olunurlar. Joseph Campbell’ın kahramanın yolcuğu, Elisabeth Kübler Ross’un yasın süreçleri, islamda nefsin mertebeleri, hatta tarot sıralamalarında bile bir kahramanın yolculuğu vardır. Astrolojik olarak Pluto’yu anlamak, hayatınızın hangi yönlerinde bu yolculuğa çıkacağınızı ve Plutonik yaranızın doğasını ve sizin için taşıdığı anlamı idrak edebilmeyi, hissedilmemiş kalan duyguyu o anda hissetmeyi, buradan yükselebilmek için nelere ihtiyacınız olduğunu, doğal kaynaklarınızı, hangi konularda sınanacağınızı ve yükselmek için neyi farklı yapmaya başlamanız, neye bakışınızı değiştirmeniz gerektiğini anlamak demektir. 

Ruhlarımız bu dünyaya farklı seviyelerde ve kabiliyetlerde gelir. Bazılarımız için hayat basittir, tıpkı anaokulu seviyesindeki temel renkler, kavramlar gibi. Bazılarımızın ruhları ise daha zorlu ve incelikleri, derinlikleri olan konularla uğraşmaya gelir, doktora seviyesinin tezleri gibi. Ve herkesin derin Plutonik yolculuklara çıkması da şart değildir. Çıkanlar da güçleri ve kapasiteleri ölçüsünde bu yolculuklara çıkarlar. Bu yönde bir kapasite ile gelen ruhlar, daha yoğun duygusal krizlere aşina olduklarından Pluto geçişlerini diğerlerine göre daha kolay atlatırlar, ölüp ölüp dirildikleri sayısız tecrübeleri olur. Daha yüzeyde bir anlayışla, rahat etmek üzere yaşayan insanlarda ise bu geçişler diğer gruba göre çok zorlayıcı olabilir ve diğer etkilere bağlı olarak derin bir dönüşüm gerçekleşmeden bir sonraki rahatlığa geçilir. 

Astrolojik Haritalarınızdaki Pluto’yu Anlamak

Haritanızda Pluto’yu daha derinden anlamak isterseniz, bu konuda yakında kapalı bir grupla bir eğitim açmayı planlıyorum. Özellikle akrep burcuysanız, akrepte yerleşimleriniz varsa, haritanızda güçlü ve faal bir Pluto ve 8. ev temalarınız varsa veya bu yazıda anlatılanlardan hayatınızda izler bulduysanız bu çalışmadan çok yararlanabilirsiniz. Bu eğitimleri, kişisel haritalar üzerinden de çalıştığımız için sınırlı sayıda kişi ile düzenleyeceğim. Önkayıt avantajlarından yararlanmak ve eğitim açıldığında haberdar olmak isterseniz, bu sayfada çıkan forma e-posta adresinizi bırakabilirsiniz. Görüşmek dileğiyle..

3 thoughts on “Akrep burcu ve dönüşümün aşamaları: Akrep, Kartal ve Anka

  1. Sevil Hanım merhaba
    Astroloji öğrencisiyim eğitiminizden faydalanmak isterim pluto 4. Evimde benim çocukluk yollarından gelme aile konusunda yıpranmalar oldu bende de

    1. Merhaba, elbette eğitimi buradan da duyuracağım. E-posta adresinizi bu yazıdaki alana bırakırsanız ilk haberdar olanlardan olabilirsiniz. Selamlar

  2. Sevil hanım, mail adresimi bıraktım. 8. Ev venus ve pluto akrepte 28 derece. Eğitime mutlaka katılmak isterim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*