Kova burcu bir portre: Söz Büyücüsü Aysel Gürel

Uzun bir aradan sonra, astroportreler olarak adlandırdığım seride, bu seriye devam etmek için bana ilham veren sevgili Aysel Gürel’i konuk etmek istiyorum. Kova burcunu kapattığımız bu dönemde, tüm Kova insanları için de bir ilham olmasını diliyorum bu metnin. O, yirmibinin üzerinde şarkı sözü yazmış, her yazdığı hit olmuş ve her deha gibi toplumun geneli tarafından çoğunlukla yanlış tanınmış olan bir “söz büyücüsü”.

Kova insanlarının, toplumun geneli tarafından biraz garipsenebilen, tamamen kendilerine özgü çok yüksek ve çok üstün bir dehaları vardır potansiyel olarak. Lakabı “Deli Aysel”. Bu deha, zihinsel fikirsel alandadır, ve doğru bir disiplinle, eğitimle ve ZAMANLA bu nitelik kendisini ortaya koyabilir. Zamanının ötesindedir biraz kova insanları ve her şeye her zaman taptaze gözlerle ve kimsenin bakmadığı bir yerden bakabilir ve kimsenin görmediğini apaçık görebilirler. Bakın kendisi ne diyor bu konuda;

“Biz fikir işçisiyiz her şeyden önce. Yani fikrine sahip olan, onu geliştiren, ona bütün hayatınca önem veren bir insan, mutlaka ki başarıya ulaşır. Ama buluğ heyecanıyla ben şiir yazdım diyen, veyahut herhangi bir şekilde sadece kendini ilgilendiren konularda bir şeyler yazanlar pek denemesinler şarkı sözü yazarı olmayı. Büyük bir tetebbu, bir kültür birikimi gerektiriyor, onun için zor.”

Doğum saatini bilmediğimiz için, bu mütevazi inceleme, güneş merkezli bir değerlendirme olabiliyor ancak. 1929 doğumlu olan Aysel Gürel kova burcu ve doğduğu vakit sözleri, tasarlamayı, “büyücü” niteliği de temsil eden merkür, güneşin tam kalbinde yer alıyor..Güneş, Merkür’e aşık..Güneş Merkür’ü baş tacı yapmış..Dil ile, söz ile kelimeler ile olan aşkı, kimliğinin ve dehasının en temel parçası. Torununun ismini de “Söz” koymuştur, sözünün eri olsun niyetiyle..

Bir röportajda “Kaç şarkı sözü yazdın?” sorusuna, doğduğumdan beri kaç kere nefes aldıysam o kadar şarkı sözü yazdım demiştir. Ölümünün ardından da evinden her yeri kaplayan şarkı sözleri çıktığını öğreniyoruz kızı Müjde Ar’ın adına çekilen belgesele yaptığı açıklamalarından. Hatta öyle aşkın bir kaynaktan geliyor ki bu sözler, sözlerin de adeta kendi kaderleri var..Akla sığmayan tesadüfler sonucu dairesini kiralayan kişinin süpürgeliğe sıkışmış bulduğu bir kağıt parçasındaki şarkı sözü, Tarkan’ın büyük çıkış yaptığı “Sevdanın son vuruşu” olarak yaşamaya devam ediyor. Tek kelimeyle müthiş!

Ve hayatına baktığımızda Edebiyat fakültesine kaydolduğunu ve bölümdeki iki kız öğrenciden biri olduğunu görüyoruz. Üstelik de Trabzon’da bulunmanın etkisiyle o zamanlar bölgenin ağzıyla konuşan bir genç kadın! Daha sonra bir süre edebiyat öğretmenliği de yapıyor. Haritasında ay oğlak burcunda ve Aysel Gürel tüm zorluklara, yokluklara rağmen, el attığı her konuda asla yılmayan ve mutlaka en yüksek standartlarda sonuca ulaşan bir kadın. Ve zaman içerisinde o, Türkçe’yi en güzel şekilde konuşan ve sözleri, bestecilerin “Bunun müziği var?” diyecekleri derecede müzikleriyle yazan bir üstün deha..

Türk pop tarihinin hit olmuş çoğu parçası Aysel Gürel’in sözleriyle topluma mal olmuştur. Toplumun içinde bulunduğu durumu kimsenin görmediği bir şekilde okuyarak “telgraf yazar gibi” bunu sözlere döküvermiştir Aysel Gürel. 80’lerde her anlamda tam karşısındaki partneri niteliğinde olan Sezen Aksu ile olan ortaklığı – ki o da aynı yerde doğmuştur!- unutulmaz parçaların tarihe damga vurmasına neden olmuştur. Sen ağlama, değer mi hiç, firuze, haydi gel benimle ol, ne kavgam bitti ne sevdam, seni istiyorum, sitem, bırak beni bunlardan sadece bazıları.

Güneşin Kova burcunda oluşu, onun için özgürlüğün, insanca yaşamanın, toplum olarak ilerlemenin son derece önemli olduğunun işareti. Bu kadarla da değil, Aysel Gürel’in yıldızlarında meşhur Braveheart filmindeki gibi bir özgürlük çığlığı var. Körü körüne inanılan değerlerin, zamanı dolmuş inançların yenilenmesi, bağnazlığın gerçeğinin ve adaletsizliğin ortaya çıkarılması ve bunun da son derece gerçeğe dayanan, zekice ve kimi zaman çok muzip bir şekilde ortaya koyulması var. Toplumsal meselelere de müthiş duygulu yaklaşımlar var haritasında su elementi bulunmayan ve bunu işiyle tamamlayan bu üstün yetenekte. Bir anadolu turnesinde rastladığı çocuk yaşta evlendirilen bir kürt kızı için yazdığı, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi üzerine tüyleri diken diken eden bir ağıt niteliğinde olan “Ünzile”, 80 darbesinin en genç kurbanı olan Erdal Eren’in fotoğrafını görmesiyle yazdığı “Son Bakış” hala bile geçerliliği olan toplumun acı konularına değinir.

“Varmadan sekizine
Ergin oldu Ünzile
Hem çocuk hem de kadın
12’sinde ana
Bir gül gibi al ve narin
Bir su gibi saydam ve sakin
Susar kadın Ünzile
Yağmuru kim döküyor?
Ünzile kaç koyun ediyor?
Dayaktan uslanalı
Hiçbir şey sormuyor”

Bir seviyede Satürn’ün dahi sahibi olan Venüs, Uranüs ile tam kavuşum halinde koç burcunda yer alıyor. Mars ise hazırcevap, zeka fışkıran ikizler burcunda. Söz büyücüsünün açıklamasını işte burada görüyoruz. Ateşli ve cesur koç burcunda, aşkın bir zekayı da gösteren Uranüs ile birleşen Venüs, Aysel Gürel için kadın olmak ve toplumun kadına bakışı konularında sözünü sakınmayan, giyimiyle tarzıyla söylemleriyle inandıklarıyla “radikal” olabilen, kadının bir erkek kadar güçlü, cesur ve yılmaz olabildiğinin adeta bir sembolü.

“Toplumun değer yargılarıyla, ahlak ölçüleriyle insanların her türlü sıkıntılarıyla derdi vardı.” – Müjde Ar

Radikal görünümünün sadece bu meselelere dikkat çekmek için bir araç olduğunu ifade eder Müjde Ar. Ve kendisi de yine bir röportajında bununla ilgili şöyle demiştir: ” Bunlar topluma lafımı dinletme kostümüm. Normal döpiyesli, entel gözlüklü, ensede topuzla laflarımı söyleseydim, bir sürü insan içinde kaynar giderdim. Bu şekilde topluma lafımı dinlettim. Şarkılarım insanlara ulaştı’

İşte Kova burcunun kendi farklılığıyla barıştığında neler başarabileceğinin nefis bir tablosu. Çoğu insan onu pembe peruklu, gecelikli, aşka ve kadın erkek ilişkilerine dair radikal söylemleri olan bir “deli” olarak gördü. Oysa Aysel Gürel, kendi ilgilendiği alanda herkesin büyük bir saygı duyduğu müthiş bir deha idi.

En güzel aşk şarkılarını yazan bu insanın kova burcu olması, sevgililer gününün kova zamanına denk gelmesi kadar doğal bir şey esasen. 90’larda ise yine değişen toplumsal yapıyla beraber daha ikizler nitelikli sözler görüyoruz. Tekerlemeli, muzip, zıpır parçalar. Aboneyim abone, şov yapma, hadi yine iyisin, Serdar Ortaç’ın, Yonca Lodi’nin, Sertab Erener’in, Tarkan’ın ve daha nicelerinin seslendirdiği tarihe kazınmış, kazandırılmış yazarının dehasını ortaya koyan onlarca parça. Kült sayılabilecek “Arabesk” filminin tüm parçalarının sözleri, “Ağır Roman” filminin parçalarının sözleri hep sevgili Aysel Gürel’e aittir.

Bu büyük insan hakkında daha çok şeyler söylenebilir. Ancak bu kısa metinde deli dahilerin burcu olan Kova burcu olmanın nasıl bir şekilde hayat bulduğunu biraz olsun aktarabilmeyi istedim. Eğer Kova burcuysanız ve bu metni buraya kadar okuduysanız, kova insanları için hazırladığım bir son söz ile sizleri uğurluyorum. Sevgilerimle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*